- dayak
- -ğı is.1. 棒打, 殴打: \dayak cezası 杖刑 Dayak kâr etmiyor, başka çare düşünmeli. 打不管用, 必须得想别的法子。2. 支柱, 支撑物: Kapıya bir dayak koyunuz ki rüzgârla kapanmasın. 请把门支上, 别让风给关上了。3. 顶门扛4. 转́ 后台, 靠山, 后盾: Bir dayağı, bir desteği olduğu için bunalmıyor. 他有后台, 心中不慌。◇ \dayak arsızı 记吃不记打的, 打皮了的: Bu çocuk dayak arsızı. 这孩子被打皮了。-e \dayak atmak 棒打, 殴打: Ali, Mehmet’e temiz bir dayak atmış. 阿里把穆罕默德狠狠地打了一顿。Gece tenha bir sokakta parasını aldığı bir adama dayak atıyormuş. 晚上, 他在一条空旷的街上抢了别人的钱, 还把人家打了一顿。(-i, -e) \dayak attırmak 指使人殴打: Bir tarihte Ali, Mehmet’e ayak attırmış. 有一天, 阿里唆使人打了穆罕默德一顿。\dayak basmak 棒打, 殴打 \dayak çekmak 棒打, 殴打 \dayak düşkünü (或 düşmanı, kaçkını) 该打的, 欠打的 \dayak vurmak 用支柱支撑, 用支柱撑住 \dayak yemek 被打, 挨打: Adamın eli armut devşirmediği için dayak da yermiş. 那个人也不是好惹的, 看来他也挨了打。Sen ne arıyorsun, şimdi dayağı yersin. 你怎么回事?找打呢!Ne o, yine ıslak kargaya dönmüşsün, bu hâl nedir, kimden dayak yedin? 怎么, 你又挨打了?这到底是怎么回事?是谁打了你?\dayak yoksul 该打的, 欠打的 \dayaka alışmak 抗打, 不怕打 \dayaka idmanlı 挨打挨惯了的: Bereket versin ki, genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı. 幸亏这位青年拳击手以前挨打也挨惯了。\dayaktan geçirmek 殴打 \dayaktan geçmek 挨打◆ Dayak cennetten çıkmıştır. 棍棒底下出孝子。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.